İnsanlık, farkında olmadan Dünya’nın etrafında "kalkan” oluşturdu
Bilim insanları, insanların farkında olmadan Dünya’nın etrafında koruyucu bir radyasyon bariyeri oluşturduğunu açıkladı.
İnsanlığın gezegen üzerinde büyük değişimler yaratabildiği artık tartışmasız bir gerçek. İklim krizinden çiçek hastalığının yok edilmesine, hatta bir asteroidin yörüngesinin değiştirilmesine kadar pek çok örnek bunun kanıtı. Ancak bilim insanları şimdi çok daha şaşırtıcı bir gerçeği ortaya koydu: İnsanlar, farkında bile olmadan Dünya’nın etrafında koruyucu bir radyasyon bariyeri oluşturdu.
Dünya’yı uzaydan gelen tehlikeli kozmik ışınlar ve Güneş rüzgarlarına karşı koruyan manyetik alan, yüklü parçacıkları kutuplara yönlendirerek aurora (Kuzey ve Güney Işıkları) oluşumuna neden oluyor. Aynı zamanda bu parçacıkların bir kısmı, gezegenin çevresinde “Van Allen radyasyon kuşakları” olarak bilinen devasa radyasyon bantları içinde hapsoluyor.
1950’lerde keşfedilen bu kuşaklar, Dünya’yı çevreleyen iki halka şeklinde tanımlanıyor: Yeryüzünden yaklaşık bin-6 bin kilometre yükseklikte daha kararlı bir iç kuşak ve 13 bin ile 60 bin kilometre arasında değişen daha geniş, daha değişken bir dış kuşak.
İNSAN FAALİYETLERİNDEN ETKİLENİYOR
NASA’nın 2019’da görevini tamamlayan Van Allen Probes uzay aracı, bu kuşakları detaylı biçimde inceledi ve beklenmedik bir sonuç ortaya koydu. Kuşakların yapısı, sanıldığı gibi sabit değil ve insan faaliyetlerinden etkileniyor.
Bu etkinin kaynağı ise uydular değil. Asıl etkiyi yaratan unsur, denizaltı haberleşmesi gibi alanlarda kullanılan çok düşük frekanslı (VLF) radyo dalgaları. Bilim insanlarına göre bu radyo sinyalleri, uzaydaki yüksek enerjili parçacıkların hareketini değiştirerek onları Dünya’dan daha uzağa itiyor.
MIT Haystack Gözlemevi’nden Phil Erickson’un da yer aldığı çalışmalara göre, VLF sinyalleri Dünya çevresinde adeta görünmez bir “baloncuk” oluşturuyor. Bu balonun sınırı, Van Allen kuşaklarının iç kenarıyla neredeyse birebir örtüşüyor. Dahası, iç radyasyon kuşağının 1960’lardaki ölçümlere kıyasla daha uzağa kaydığı tespit edildi. Bu da insan kaynaklı radyo dalgalarının kuşağı dışarı doğru itmiş olabileceğini gösteriyor.
Ortaya çıkan bu yapı tam anlamıyla bir “kuvvet kalkanı” olmasa da, Dünya’ya yönelen bazı kozmik radyasyon türlerini saptırabilecek potansiyele sahip. Bilim insanları şimdi, VLF vericilerinin güneş fırtınaları sırasında gezegenin belirli bölgelerini koruyup koruyamayacağını test ediyor.
Bilim dünyası için bu keşif, hem uzay güvenliği hem de gelecekteki gezegen koruma teknolojileri açısından son derece önemli görülüyor.
