Nüfus yaşlanıyor konutlar hazır mı?

Duygu Erdoğan / İSTANBUL - Türkiye nüfusu hızla yaşlanıyor. Doğumlar azalıyor, yaşam süresi uzuyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ve uluslararası kuruluşların beklentilerine göre, Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfus oranının 2050 yılında yaklaşık yüzde 23–25 seviyesine yükselmesi bekleniyor. Bu da her dört kişiden birinin 65 yaş üstü olacağı anlamına geliyor. Neticede ortaya çıkan tablo Türkiye’nin konut varlığı ve yeni konut üretimi için kritik bir başlık oluşturuyor. Görünen o ki, konut stokunun en az yüzde 25’inin yaşlılara uyumlu olması gerekecek.
Ayrıca yaşlıların bakımı ve konaklaması için bakımevi ve huzurevi yatırımlarının hızlanması da şart. Peki bu gelişmelerin sağlanması, kısa ve orta vadede sisteme dahil olması için neler yapılabilir? Denge Değerleme’nin araştırma ve verileriyle konuyu yakından inceledik.
Ortaya çıkan veriler ve öngörüler için, “Bu resim, sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde konut tasarımının yaşlanan nüfusa göre yeniden düşünülmesi gerektiğini ortaya koyuyor” diyen Denge Değerleme Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan’la ‘yaşlı dostu’ konut tasarımı ve bakımevi gibi mekanizmaların geliştirilmesi konusundaki adımları konuştuk.
‘Destekler var, hızlı yatırım şart’
Yaşlı bakım merkezleri, halihazırda Yatırım Teşvik Sistemi kapsamında Öncelikli Yatırımlar arasında yer alıyor (asgari 5 milyon TL tutarındaki, 100 kişi ve üzeri kapasiteli merkezler). Bu durum, yatırımların 6. Bölge hariç tüm bölgelerde 5. Bölge desteklerinden faydalanmasını sağlar. Türkiye’de artan yaşlı nüfusa yanıt vermek ve bakımevi - huzurevi yatırımlarını hızlandırmak için destekler ve desteklerin nasıl geliştirilebileceğine dair öneriler şöyle ele alınıyor:
1- İnşaat ve yapım maliyetine göre destekler:
■ Genişletilmiş vergi muafiyetleri: İnşaat ruhsat, emlak ve damga vergisi gibi harç ve vergilerden muafiyet süresi ve kapsamının artırılması.
■ Arsa Tahsisi ve uzun vadeli kiralama: Kamu arazilerinin, uzun süreli ve düşük bedelli olarak (özellikle kâr amacı gütmeyen veya düşük ücretli hizmet verecek) yaşlı bakım merkezi yapımı için özel sektöre tahsis edilmesi hızlandırılmalıdır.
■ Faiz desteği: Yatırım kredilerinde (TL ve döviz) uygulanan faiz desteği oranları artırılabilir ve destek üst limitleri yükseltilebilir.
■ Garanti mekanizması: Özel sektör riskini azaltmak için, Bakanlık tarafından yerleştirilen yaşlılar için belirli bir doluluk garantisinin ve standart ödemenin sağlanması.
2- Finansal ve gelir güvencesine yönelik destekler:
■ Düşük kapasiteli tesislere teşvik: Mevcut teşvikler genellikle 100 kişi ve üzeri kapasite şartı aramaktadır. Özellikle büyük şehirlerdeki küçük ve butik merkezler veya 6. bölge dışındaki 70-99 kişilik yatırımlar için de bölgesel teşviklerin bir kademesi uygulanmalıdır.
■ ‘Garanti edilen doluluk’ mekanizması: Özel sektörün yatırım riskini azaltmak için, belirlenen kapasitenin belirli bir yüzdesine (örneğin yüzde 10-20’sine) Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından bakılacak yaşlıların yerleştirilmesi ve bu kısım için devletin güvence altına alınmış bir ödeme yapması.
3- İşletme ve personel desteği:
■ SGK prim desteği: Yaşlı bakım elemanları, hemşireler ve sosyal hizmet uzmanları için Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği süresinin ve oranının artırılması.
■ Gelir vergisi stopaj desteği: Nitelikli personelin (geriatri hemşiresi gibi) ücretlerindeki gelir vergisi stopajının bir süre devletçe karşılanması.
4- Yapım hızını artırma:
■ Hızlı ruhsatlandırma: Ruhsat ve izin süreçlerinin tek pencere sistemiyle standardize edilip kısaltılması.
Yıllık 5 bin-7 bin arası yatak açığı
Mevcut verilerle yapılan tahminlere göre Türkiye’de hızla yaşlanan nüfus ve halihazırdaki yetersiz bakımevi - huzurevi kapasitesi nedeniyle, bu alanlara olan ihtiyaç her geçen gün daha kritik hale geliyor. Şu anda yapılan ölçümlere göre 65 yaş üstü nüfus 8.7 milyon, mevcut yatak kapasitesi ise yaklaşık 35 bin ile 40 bin arasında görülüyor. Yani mevcuttaki bakımevlerindeki kapasitenin yaşlı nüfusa oranı binde 4 durumda. Kapasite açığını makul bir sürede kapatmak ve artan talebi karşılamak için yıllık olarak 5 bin ila 7 bin yeni yatak kapasitesinin sisteme dahil edilmesi gerekiyor.
Tasarımda ne öne çıkmalı?
Yaşlanan nüfus, konut sektörünü sadece daha fazla konut değil, daha uygun, daha erişilebilir ve daha güvenli konut üretme yönünde dönüştürüyor. Önümüzdeki dönemde, planlama, mimari tasarım, gayrimenkul geliştirme ve finansman modellerinde yaşlı dostu konut yaklaşımının önemli bir gündem maddesi haline gelmesi bekleniyor. Bu kapsamda yaşlı dostu konut tasarımında dikkat edilmesi gereken teknik ve mekânsal unsurlar WHO, ADA, ISO gibi uluslararası standartlar ve yaşlı dostu konut trendleri dikkate alındığında, şöyle özetleniyor:
1- Erişilebilirlik ve hareket kolaylığı: Geniş kapılar ve koridorlar, eşiksiz girişler, rampalar, tüm odalarda güvenlik ve düşme önleyici sistemler.
2- Ergonomik tasarım: Tezgâh ve dolap yüksekliklerinin ayarlanabilir olması, kolay açılır pencereler ve kapılar, kalkmayı kolaylaştıran, görece yüksek ve dengeli oturma alanları.
3- Teknoloji entegrasyonu: Akıllı ev sistemleri, sağlık izleme sensörleri, uzaktan erişim imkânı.
4- Sosyal ve psikolojik konfor: Doğal ışık ve manzara, yeşil alanlara erişim, gürültü kontrolü.
5- Enerji verimliliği ve sürdürülebilirlik: Isı yalıtımı, iyi hava kalitesi.
